Benim
kuşağın hemen hemen tamamının izlediği Orijinal adı Cassandra Crossing olan;
başrollerini Sophia Loren, Richard Harris, Martin Sheen ve eşini öldürmek
suçuyla yargılanan Oj Simpson’un da paylaştığı unutulmaz film, Kassandra
geçidi. Film, ismini Porto Caras’ın birkaç yüz kilometre kuzeyindeki dağlarda tehlikeli
bir geçit olan Cassandra’dan alır. Virüs felaket filmlerinin piri, sanırım
kendisini geçen bir film çekilmedi henüz.
25
Ekim 1977 günü öğleden sonra, Transcontinental Express Cenova istasyonundan bin
kadar yolcuyla hareket eder. Paris, Brüksel, Amsterdam, Kopenhag ve Stockholm güzergâhını
izleyecek olan trene ölümcül bir virüs taşıyan mahkum gizlice biner ve mikrobu
trendeki yolculara bulaştırmaya başlar. Salgın yayılırken tek çare kalmıştır,
ya tren yok edilecek, ya da tüm vagonlara geçmeden acil bir önlem alınacaktır.
Film
hem virüs salgın felaketini hem de devletin, bürokratik otoritenin acımasızlığını
gözler önüne serer. Trenin karantina altına alınıp camlarının kapatıldığı sahne
ile tren köprüsünün yıkılma sahneleri unutulmazdır. Ayrıca filmin en sevimli
sahnelerinden biri, hippiler kompartımanda şarkılar söylüyor, güler yüzlü
kondüktör, güzeller güzeli şarkıcı kız, neşeli enstrümanistler ve harika bir
şarkı ile tamamlanıyor.
Corona
virüsünün tüm Dünyayı etkisi altına aldığı, ele geçirdiği, virüs nedeni ile evimizde
yaşadığımız şu günlerde 1977 yılında çekilen Kassandra Geçidi filmi ilginizi
çekmeyi başarabilir. Metafor olarak treni Dünya olarak kabul edersek ve virüs
yayılırsa tek çare nedir acaba?
Dünyayı
mı karantinaya alacağız, yoksa!
İyi
seyirler.
Nizamettin BİBER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder