Enfekte olalım!

Dünyamızı kasıp kavuran Corona virüsü, yaşamımıza, belleğimize, dilimize bazı kavramları da yerleştirdi. Enfekte olmak! Enfeksiyon ile karıştırılan Enfekte olmak kelime anlamı olarak hastalık yapan bir mikroorganizmanın yani virüsün bir kişiye bulaşarak yayılması anlamında kullanılmaktadır. Virüs bulaştığından şüphe edilen kişiden, bir başka kişiye hastalık bulaşıyorsa bu durumda “enfekte oldu” deyimi kullanılmaktadır. Enfekte yayılımı temas yoluyla olmaktadır.

Enfekte olmuş bir kişinin etrafındaki herkes risk grubunda oluyor. Karantinaya alınıyor. Aynı ortamı solumak, bazı özel eşyaların ortak kullanımı, yakın temas hastalığın bulaşmasına neden oluyor. Uzmanların “evde kal” çağrısı tam da bu sebepten işte. Ne kadar çok kişi evinde kalırsa hastalığın enfekte olasılığı da bir o kadar azalıyor. Hiç değilse koşulları uygun olanların bu süreçte sokaklarda dolaşması, kendimize ve çevremize yapacağımız en büyük kötülüktür.

“Doğayı sevmek, pencere kenarına veya balkona kuşlar için yem koymak,

Sokak hayvanlarını sevmek ve beslemek, doğa, hayvan, çocuk, kadın ve insan şiddet sarmalından uzak durmak, gücü doğrultusunda mücadele etmek,

Sessiz şeytan olmamak,

Evde bakılan çiçeklerle konuşmak,

İnsanları ırk, renk, dil, din ve cinsiyetlerine göre ayırmamak,

Çevresindeki tüm yoksulları gözetmek,

Para, iktidar hırslarını törpülemek,

Başkalarına zarar ve rahatsızlık vermemek için didinmek,

Dostlarının ve insanların zor gününde ilk olarak omuz veren olmak,

Bir gün toprak olunacağını bilerek dünyevi metaların esiri olmamak,

İçlerinde kibir, riya bulundurmamak,

Zenginliğin sahip olmak değil var olanın paylaşılması olarak görmek,

Her zaman kendisini ikinci planda tutmak,

Makama önem vermemek,

Çok iyi empati kurmak,

Öğrenmeye, eleştiriye açık olmak,

İktidar ve güce tapmamak,

Hemen pes etmemek, çalışkan olmak,
Erdemli olmak,

Cesur olmak, iyiden yana tavır koymak, kötülüğü ve kötülüğün organizasyonunu desteklememek, uşaklık, yağcılık, yalakalık yapmamak, samimi olmak, hoşgörülü olmak, israf yapmamak, İçinde Tanrı denen vicdana sahip olmak, evrene pozitif enerji göndermek, kendini ve insanları sevmek, kurallara, normlara, hukuka saygılı olmak ve uymak, onurlu, olumlu bir tavır takınmak, affedici olmak ufak jestler yapmak, öfkeyi kontrol etmek,  insanları takdir etmek, iyi bir dinleyici olmak, iyilikten keyif almak, bilgiyi, bilimi sevmek,

İnsanlık tarihinin oluşturduğu üç temel kavram olan, adalet, ahlak ve özgürlüğün yanında olma(k)yı” birer virüs olduğu var sayımı ile dilerim ki tüm insanlık bu kavramlarla topyekûn enfekte olur. Hepimiz bu virüslerle enfekte olmuş insanlar olarak karantina dünyasında yaşıyor oluruz.

Sağlıcakla kalın.

Nizamettin BİBER