12 Mart 2017 Pazar

Demirelce


Siyasal Tarihimize damgasını vurmuş, aynı zamanda meslektaşım, 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’den İnciler;

*Ağca hapisaneden nasıl kaçmıştır.? Hapishaneler yol geçen hanına dönmüştür. Hapishanelerden pek çok kişi kaçmıştır.

*Aksini diyenin alnını garışlarım!

*Ağzınıı kapatacaksın! Derss verimii düşük oluyor. (1980 öncesi mecliste, kendisine muhalif Ecevit'e tepkisi)

*Bana "Milliyetçiler adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.

*Bugün sağ tedhişçi diye bir şey yoktur. Türkiye'de sol tedhişçi vardır, sağ tedhişçi diye bir şey yoktur. Adam öldüren yok yani.

*Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim. (Sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada oturmaya utanmıyor musunuz? diye soran gazeteciye)

*Ben bir gün evimde otururken Çankaya'ya çıkayım diyerek çıkmadım.

*Ben bir işe girersem adamı anasından doğduğuna pişman ederim.

*Beşiktaş'ı niye sormuyorsun? (Kendisine Fenerbahçeyi mi, yoksa Galatasarayı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben)

*Binaenaleyh, Öküzün altında Buzağı aramanın manası yoktur. (24 Ocak 1980 basın toplantısından)

*Binaenaleyh Türkiye'nin altı çürüktür, Türkiye'nin altı çürüktür diye bırakıp gidecek değiliz, bununla yaşamasını öğreneceğiz. (17 Ağustos deprem sabahı)

*Bize plan değil, pilav lazım.(CHP'nin planlı kalkınma önerisine verdiği cevabı)

*Bulun 226'yı düşürün hükümeti.

*Benzin vardı şeker vardı, şerbet yapıp biz mi içtik?

*Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaenaleyh, üzerine gonuşmaya değmez. (Sayın *Demirel, Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz? diye soran gazeteciye)

*Bu düzen böyle giderse elbet birileri çıkar şapkayı giyer kır atada biner. Cumhurbaşkanlığı görevi sonrası seçim zamanı gazeteciye verdiği cevap.

*Bunların sonu da Allende gibi olacak.(1979 yılında Başbakan Bülent Ecevit'i öldürülen Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'ye benzetir.)

*Ben 12 Eylül'le sandıkta hesaplaştım.(12 Eylül yargılamasında müdahil olup olmayacağı konusunda)

*Çankaya'nın şişmanı (Turgut Özal için)

*Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bak (Çorum olayları hakkında düşüncülerini soran gazeteciye cevabı)

*Devlet seçim sonuçlarına göre gereken tedbirleri alır.

*Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir. (Susurluk skandalı sonrası)

*Demokrasilerde çareler tükenmez.

*Dün dündür, bugün bugündür.

*DYP'yi ben kurdurdum.

*Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.

*DYP olarak herkese iki anahtar vaad ediyoruz.

*Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir.

*Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir. (1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)

*Elektriğin komünisti olur mu?

*Enkaz devraldık.

*Esasen Suriye, Türkiye'ye karşı açık bir husumet politikası izlemektedir. PKK terör örgütüne aktif destek sağlamayı sürdürmektedir. Tüm uyarılarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen *Suriye'ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu, sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum. (1 Ekim 1998 TBMM Yasama Yılı Açış Konuşması'ndan)

*Fırat'ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.

*Fiyatlar günden güne artıyosa memlekette pahalılık var demektir.

*Gap'ı kimseye gap diye gaptırtmam.

*Goalisyon hökümetimiz hayırlı uğurlu olsun. (1991 genel seçimleri sonrası DYP-SHP koalisyon hükümetinin kurulduğu gün)

*Görünen köy uzak değildir.

*Güniz Sokak'ta Nazmiye ile tavuk besleyecek değiliz.

*Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.

*Günah benden gitti! (1990'larda PKK'nın eylemlerinin arttığı sırada)

*Hükümetin başı (Bülent Ecevit'e, başbakan demek yerine)

*Herkes benim gibi 'dün dündür bugün bugündür' deyip işin içinden çıkamaz! (Cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında)

*İcabı olup olmadığı tartışılabilir. Ama icabı varsa feminizm fevkalade güzel bir şeydir. (Elele dergisine verdiği mülakatta)

İşiniz vardı da biz mi aldık? (12 temmuz 1969) (İş isteyenlere)

*İşsizlikten kurtulmak istiyor musunuz? takılın peşimize. (1991 genel seçimleri öncesi miting konuşmalarından)

*Kendim için birşey istiyorsam namerdim.

*Kırk günde kabak yetişmez.(1978 de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)

*Kim ödeyecek 350 Milyar Lira zararı? Ben öderim diyen bir babayiğit çıksın göreyim, Devlet öder diyen çıksın göreyim. Nerden öder devlet 350 milyar lira zararı? (24 ocak 1980 basın toplantısından)

*Kayserililer benden daha da uyanık (Kayseri mitingi sonrası)

*Köprülerin altından daha çok su akar, dünyanın sonu değil

*Mizah bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.

*Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.

*Memlekette gaz vardır. (Gaz sıkıntısı için hükümet ne gibi önlemler alıyor diye soran gazeteciye)

*MİT gizli saklı işler yapan bir teşkilat değildir.

*Neden çifte vatandaşlık verecekmişiz? Kendilerini Türk hissediyorlarsa gelip Türkiye'ye yerleşsinler. (Tarihçi Kemal Karpat'ın 1969'da Başbakan Demirel'den yurt dışındaki Türkler için "Çifte Vatandaşlık Kanunu" çıkarılmasını teklifi üzerine verdiği cevabı.

Nerde kalmıştık?(1987 - Siyasi yasaklı döneminin bitmesinden sonra katıldığı ve genel başkan seçildiği DYP Kongresi'nde, kürsüdeki ilk sözü)

*Neresini sıksaydım? (İngiltere ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde yapılan bir görüşmede, Bülent Ecevit'in elini sıkmasının doğruluğunu kendisine soran gazetecilere cevaben )

*Ne veriyorlarsa benden beş fazlası (seçim vaatlerinden)

*Ne yabancı sermayesinden bahsediyorsunuz? kasaplığı Türkiye'de vatandaşın elinden almaya kalkmışsınız, ne sermayesi gelir Türkiye'ye? çırpınır durursunuz. (24 Ocak 1980 basın toplantısından)

Niye? Biz mi öldürdük? (Başbakanlık kapısında bekleyen bir atı ölmüş ama iki at parası isteyen yaşlı amcaya verdiği cevap)

*Olaylar fevkalade. (13 Mart 1995 Gazi Olayları sırasında basına yaptığı açıklama)

Onbir Eylül 1980 günü, Sıkıyönetim'e rağmen ülkenin her yerinde oluk oluk kan akıyordu. Nasıl oldu da 24 saat sonra her tarafta silahlar sustu ve her yer sütliman oldu?" Süleyman Demirel, 12 Eylül 1984.

*Parazit yapıyor! (zam isteyen sendika liderlerine)

*Petrol vardı da biz mi içtik?

*Said Nursi büyük Alimdir, "Büyük Alim degildir" diyenin alnını karışlarım.(1999 yılında Kocatepe'de yapılan Bediüzzaman Said Nursi mevlidine gönderdiği mesaj)

Su mu daha değerlidir yoksa petrol mü? Tabi ki su daha değerlidir. Çünkü petrol içilmez, ama su içilir.

*"Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz."

*Sana ne? Tasası sana mı düştü? Sen mi talipsin? Sana vermem ister misin? Kime vereceksem vereceğim, verince görürsünüz! Bu böyle olmaz, biraz sabretmesini öğrenin! (28 Şubat Süreci'nde hükümeti kurma görevini kime vereceği konusunda soru sormak gafletinde (!) bulunan bir muhabiri paylarken)

*"Siyasi hakları vermek görevimizde, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni rencide ettirmemek görevimiz değil mi."(Celal Bayar ve arkadaşlarının affedilmesi konusunda; ordunun bakısına karşı AP Meclis Grubunda söylediği söz.)

*Şapkamı alır giderim.

*Tespih çeken elle tetik çeken el bir olmaz.

*Türban ile okumak isteyenler Suudi Arabistan’a gitsinler.

*Türkiye 70 cent'e muhtaç olduğu devirde, hacılarımıza 70 milyon dolar ayırdık.

*Turbun büyüğü heybede.

*Üs yok tesis var.

*Üzülmeyin çocuklar, üzülmeyin. Ben bir işe girersem adamı anasından doğduğuna pişman ederim.

(Görev süresinin dolmak üzere olduğu dönemde, ATO Başkanı Sinan Aygün'e hitaben)

*Vaa mı bunun başka türlü izah tarzı?

*Vatana millete hayırlı uğurlu ossun

*Verdimse ben verdim, ne olmuş?! (İlksan ile ilgili Kemal Ilıcak'a verilen paralarla ilgili yolsuzluk haberi üzerine suç üstü yakalanınca demiştir)

*Yasaksız Türkiye (1982 Anayasasıyla siyasetten yasaklı olduğu dönemde kullandığı slogan)

*Yazın biz Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.

*Yapamazsın onu, oraya girmeyin hiç! Bak birşey söyleyim; Çanakkale'ye giden 250 bin kişinin de anası-babası vardı! (Apo'nun idama mahkum edildiği dönemde kendisinden yardım isteyen Şehit Aileleri Derneği üyelerinden birinin "Biz Devletimize güvenmeseydik, çocuklarımızı askere göndermezdik" sözüne cevaben.)

*Yollar yürümekle aşınmaz. (12 Mart 1971 öncesi sol örgütlerin yürüyüşleri ile ilgili söylemiştir.)

*"Yahya'yı ben kulağından tutup mahkemeye verdim."Türkiye'nin ilk hayali ihracatını gerçekleştiren yeğeni Yahya Demirel için, cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında böyle söylemişti.

Umarım gülümsediniz, hoş ve mutlu kalın.

Nizamettin BİBER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder