Tarihi
dönem, belli özellikleri olan zaman parçası, devre, devir, periyot, bir çağ
içinde belli özellikleri olan sınırlı süre, birbirini izleyen başlangıcı ve
sonu belirlenmiş zaman aralıkları, yinelenen bir olayın ya da onu betimleyen
bir işlevin, kendini yenileme süresi olarak tanımlanmaktadır.
Tarihi
araştırmaların ifadesini ve aktarılmasını kolaylaştırmak için insanlık
tarihindeki önemli olaylar baz alınarak tarih, belirli dönemlere ayrılır. Bu
dönemler yalnızca ortak bir kabuldür.
Fıravunlar,
faşizm, diktatörler, savaşlar dönemi bu tanımı destekleyen örneklerdendir.
İkinci
Dünya savaşından yeni çıkan Amerika başka bir savaş olan “Soğuk savaş” dönemine
girmişti. Bu savaşta artık düşman faşizm değil komünizmdi.
Senatör
McCarthy, çok sayıda devlet memurunun ve sanatçının komünist olduğunu ileri
sürüyor, bu konuda elinde belgeler olduğunu açıklıyordu. McCarthy, Temsilciler
Meclisinde “Amerika’ya Karşı Çalışmaları
Araştırma Kurulu” nun oluşturulmasını sağlamıştı.
Artık,
Amerika’da bir cadı başlamıştı, Kurul, ünlü sanatçıları sorguya çekiyor, kara
listeler düzenliyordu. Listelere girenler hiçbir yerde iş bulamıyorlardı. Kurul
önünde tanıklık edenlerin bazıları ise cezaevlerine boyluyordu. Bazı
sanatçılar, Kurulla işbirliği yapanlar paçayı kurtarıyordu. Bazı sanatçılar ise
ise, Anayasal haklarına sığınarak onurlu, erdemli bir direniş sürdürüyorlardı.
Bu sanatçılardan biri, oyun yazarı Lillian Hellman'dı.
Milliyet
yayınları tarafından yayınlanmış olan, Çevirisi Tomris Uyar tarafından yapılan “Şarlatanlar
Dönemi”, o yılları tüm çıplaklığı ile yaşanan acılarıyla anlatan bir anılar
kitabı.
“Bir
çimen yaprağının tarihini öğrenmek mi istiyorsun?
Bir
çimen yaprağı olmaya çalış; bunu yapamıyorsan parçalarını çözümlemekle, hatta
onları düşünsel ya da hayali bir çeşit tarih içinde yeniden düzenlemekle yetin”
ifadesi, çimen yaprağının tarihini olduğu kadar insanların tarihini öğrenmek ya
da keşfetmek isteyenler için ironik fakat anlamlı bir öneri ve yaklaşımdır.
İkinci
Dünya savaşı sonrasında, “Soğuk savaş” döneminde Amerika’da yaşanan cadı avına
benzeyen hukuk dışı, normsuz, acımasızlığı yaşayan döneme tanıklık etmiş, Lillian
Hellman’nın “Şarlatanlar Dönemi”
kitabını okumanızı öneriyorum.
“Orta çağlarda papalık, günahkâr insanları, para karşılığında, Tanrıdan aldığını iddia ettiği yetkiye dayanarak affediyor ve eline imzalı ve damgalı bir de resmi belge tutuşturuyordu. Bazı açık göz ve şeytan İtalyanlar bu af vesikalarını taklit ederek, huzurlarını kaçıran, vicdanlarını rahatsız eden günahlarından kurtulmak isteyen İtalyanlara, papalığın fiyatından çok daha ucuza satmaya başlamışlardı. Dönemin İtalya’sında bu işi yapan insanlara de ciarlatano yani “şarlatan” deniyordu.”
Nizamettin Biber
“Orta çağlarda papalık, günahkâr insanları, para karşılığında, Tanrıdan aldığını iddia ettiği yetkiye dayanarak affediyor ve eline imzalı ve damgalı bir de resmi belge tutuşturuyordu. Bazı açık göz ve şeytan İtalyanlar bu af vesikalarını taklit ederek, huzurlarını kaçıran, vicdanlarını rahatsız eden günahlarından kurtulmak isteyen İtalyanlara, papalığın fiyatından çok daha ucuza satmaya başlamışlardı. Dönemin İtalya’sında bu işi yapan insanlara de ciarlatano yani “şarlatan” deniyordu.”
Nizamettin Biber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder