3 Nisan 2017 Pazartesi

Kaybedilenler



Bazen bir cümle, bir dize, bir şiir, bir düz yazı, öykü, roman bazen birilerinin söyledikleri bizde karşılık bulur,  yazı ve şiir yazmanın temel felsefesi de budur bir anlamda, herkesin yazma becerisinin olduğu bu dünyada yazarak insanların duygu ve düşüncelerine tercüman olmaktır. Çağımızın ünlü yazar ve ressamlarından Rus kökenli Alex Kanevsky’e ait aşağıdaki satırlar,  Ülkemiz insanının durumunu nasıl da özetliyor. Özgürlüğünü kaybetmiş, korkular içinde yaşayan, kendi özgün, özerk, özel, bağımsız birey sesinden ziyade; çevresindekileri dinleyenlerin durumunu imla işaretlerinden yola çıkarak ne güzel dile getiriyor.
Kaybedilenler;
“İnsanoğlu, bir gün, “virgül”ü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleler basitleşince düşünceler de basitleşti.
Sonra “ünlem” işaretini kaybetti. Alçak bir sesle, ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor ne de bir şeye seviniyordu. Hiçbir şey ondan en ufak bir heyecan uyandırmıyordu.
Bir süre sonra “soru işareti”ni kaybetti ve soru sormaz oldu. Hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu: Ne evren ne dünya ne de kendi apartmanı umurundaydı.
Birkaç yıl sonra “iki nokta” işaretini kaybetti ve davranış nedenlerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.
Ömrünün sonuna doğru elinde sadece “tırnak işareti” kalmıştı. Kendine özgü tek düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini tekrarlıyordu.
Düşünmeyi de unutunca son “nokta”ya ulaşmıştı.”
Alex Kanevsky
Nizamettin Biber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder