Bilindiği üzere Sosyoloji; toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri, toplumsal yapıdaki olayları, olguları, ilişkileri, toplumsal yapıda etkili olan değişim ve gelişim süreçlerini neden sonuç ilişkisi içerisinde bilimsel yöntem ve teknikleri kullanarak inceleyen ve bilimsel sonuçlara ulaşan bir sosyal bilimdir. Sosyoloji toplumun genel yasalarını, toplumsal davranış kalıplarını belirlemeye çalışır.
Toplum ise belli bir coğrafyada, belli bir otoriteye bağlı olarak ortak ve temel çıkarlarını korumak için bir araya gelmiş, bu amaçla toplumsal ilişkiler kuran ve ortak bir kültürü paylaşan insanların oluşturduğu bütünlüğe denir. Toplumların içinde bulunduğu iklim koşulları, toplumu oluşturan insanların nüfusu, sahip oldukları değerleri, normları, ekonomik güçleri, vb. aynı olmadığından, her toplum kendine özgü kültürünü oluşturmuştur.
Toplum birçok toplumsal grup, kurum, kuruluş ve değerleri içine alan geniş ve sürekli bir insan topluluğundan oluşur. Toplumu oluşturan başlıca unsurlar birey, toplumsal gruplar, kurumlar, kuruluşlar ve ilişkilerdir. Toplumlar kaba olarak; tarım, sanayi ve bilgi toplumu şeklinde çeşitlere ayrılır. Ayrıca modern, geleneksel ile açık kapalı toplum nitelemeleri de söz konusu. Toplumu ayrıca iki şekilde ayırabiliriz diye düşünüyorum,
1-Polarize Toplum; “Toplumsal birlikteliğin varlığı. Beraber hareket eden, aynı amaca yönelebilen, hızlı toplanan, İnisiyatif kullanabilen toplum. Sistemli bir şekilde toplumda yaşayan bağımsız, özgür bireylerin kendi öz iradelerini kullanarak sorunlarını çözmeleri, sevgi, hoşgörü, mutluluğun egemen olduğu ortak aklın kullanılması, şiddetin esamesinin okunmadığı, güvenin ve refahın olduğu, aynı amaca yönelmek için hızla toplanarak bir araya gelmesi hali.
2-Paralize Toplum; “Toplumsal felç. İnisiyatif kullanamayacak ve kıpırdayamayacak durumuna düşen, dumura uğrayan, abandone ve ambale olan, bireylerin kendi öz iradelerini kullanamayacak tarzda kilitlenip kalan toplum. Sistematik, düşmanca telkin, baskı ve tehditler ile birbirini izleyen ihanet, hainlik veya ani travma olayları karşısında toplumun kriz, güvensiz, dağınık, bunalım ve buhran yaşaması hali”
Geleneksel miyiz? Modern miyiz? sorusunu daha önceki bir blog yazımda sorarak irdelemiştim. Şimdinin sorusu ise şu; Toplumsal olarak Polarize miyiz?, paralize miyiz?
Nizamettin Biber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder